Ölüm, çocuklarla konuşulabilecek en zor konulardan biridir. Bu durum özellikle siz kendi acınızla boğuşurken daha da zor bir hal alır. Ancak ölüm, hayatın kaçınılmaz bir parçasıdır. Çocuklar ölümü anlamak ister. Çocukların bu durumu anlayarak acılarını doğal yollardan hissedebilmeye ihtiyaçları vardır.
Okulöncesi çocuklar ölümün varlığının farkındadırlar. Okunan masallardan ya da izledikleri filmlerden ve bazen de ölmüş bir böcek, kuş gibi hayvanlardan ölümün varlığına şahit olmuşlardır. Hatta bazı çocuklar bizzat bir yakınlarını kaybederek bu durumla karşılaşır.
Buna rağmen çocuklar ölümün sürekli olarak artık var olmama ve herkesin başına gelme durumunu kavrayamazlar. Siz istediğiniz kadar anlatın ama onlar ölümün geçici ve geri dönüşü olan bir durum olduğunu anlamak isterler. Hatta ölen bir kardeşi bile olsa bunun kendi başına da gelebileceğine inanmazlar.
Okulöncesi çağındaki bir çocuğun ölüm olgusuyla başa çıkma yolları çok çeşitlidir. Yanıbaşınızdan ayrılmayan, geriye giden, okula gitmeyi reddeden bir çocuk haline gelebilir. Günlük hayatı sekteye uğramış, etrafında neden bu kadar üzgün olduklarını anlamadığı bir yığın insan vardır. Hayatın hiç görmediği bir yüzüyle karşı karşıyadır.
Çocuğunuzun karşılaştığı bir ölüm onu birdenbire çok üzmeyebilir de. Oyunla karıştığında ne hissettiğini anlamayabilirsiniz. Çocuklar böylesi acı durumlarla karşılaştıklarında içlerindeki birdenbire açığa çıkarmazlar. Bu hissi, kendilerini güvenli hissettikleri bir zamanda belki aylar sonra ortaya çıkarabilirler.
Çocuğunuzun oyunlarındaki kahramanlarından birinin ölmesini oynaması ya da ona oyundan cenaze töreni düzenlemesi yadırgayacağınız bir durum olmamalıdır. Bu onun dışavurması gereken bir duygudur.
You must be logged in to post a comment.